Ebu Hüreyre (R.a.)

Resul-i Ekrem (S.a.v.) şöyle buyurdu,dedi:”Azrail (a.s.), bir kimsenin ölümüne hazır olunca o kişi Salih bir kimse ise :

Ey inanan,mü’min nefis der.Gel,çık,Allahü Tealanın lutfu ve Cennet’in nimeti senindir.

Sonra da o mü’minin canını alır.Hak Teala Hazretlerinin emri nereye ise oraya iletir.

 

Abdullah bin Ömer (R.a.) dedi ki :

Bir mümin öldüğü zaman Hak Teala ona Cennet armağanları ile iki melek yollar. O melekler :

Ey inanan nefis ey mümin gel,çık Hak Teala Hazretlerinin lutfu ve Cennetin nimetleri senindir.Çık haydi Allahü Teala Hazretleri senden razı oldu der. O can da bedeninden çıkar. Misk gibi kokular dağıtır. Melakler göklerin kapısını açarlar. Ne kadar melekler varsa o ölen kişi için salavat verirler. CAN’ı Hak Teala katına götürürler. O kişi RAHMAN katında secdeye kapanır.Bundan sonra  Hak Teala Hazretleri Mikail (A.s) a: Bu kulumu müminlerin ruhlarının arasına ilet.Kabrini geniş et.

 

“LA İLAHE İLLALLAH “ dediği için kabrinde,Firdevs Cennetinde uyuduğu gibi uyusun.

 

Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu :

Melekler ölüyü götürdükleri zaman canı tabutun üzerine çıkar : Ey benim ehlim ve oğullarım dünyanın,benimle oynadığı gibi, sizinlede oynamaması için ondan sakının. Ben malı helalden devşirdim, size bıraktım gittim. Benim gibi olmamanız için hesabını ben veriyorum ki benim gibi olmayın der.

 

Resul (s.a.v.) dedi ki :

Ölüm acısı öyle bir acıdır ki bir kişiye üç yüz kere kılıç vursalar ölümün acısı ondan daha fazladır.

 

İmam-ı Gazali (R.a) dedi ki :

Ulama …Kabir azabı,kafirlere ve bazı asi olan müminlere vardır.

 

Ebu Hanife kabir azabı haktır buna delil “ Ve innellezine zalemu azaben dune zalike “

 

Resul (s.a.v.) şöyle buyurdu :

Kabir azabı üç türlü şeyden meydana gelir. Biri ayıp söylemekten. Biri: Bedenine değmiş olan sidikten yıkanmamış olmaktan, biri de başkasına iftira etmektendir.