MÜRİD VE MURAD
Canibim.Com

MÜRİD VE MURAD - Canibim.Com

Bozuk arzulardan ve nefsin isteklerinden, safi ve halis kılınan, kötü huylardan korunan ebdaller ve veliler zümresine girip.Hakikata kavuşan fakirler.(Allahu teala'dan başka kimseye muhtaç olmayana fakir denir) ve sıddıkların evliyalık yoluna girip ilerleme halleri anlatılır.

 

İRADE:Kulun adet olarak yaptıklarını terk etmesidir.Allah'ı(c.c) istemesi, ondan gayri her şeyden boşalmasıdır.Allahu teala Enam suresi 52. ayetinde “Allahu teala'yı isteyen müridleri, Rab'lerinin zikrine devam eden fakirleri ve miskinleri meclisten uzaklaştırma” buyuruyor.

 

Kehf suresi 58.ayetinde “Sabah ve akşam rızasını irade ve talep ile Rab'lerine taat ve dua eden fukara ve miskinler ile kendini bulundurmakta sabret.Onların sohbetlerinde bulun.” diye habibine emretmiş ve bu fakirler ve miskinler zümresini “Allahu teala'yı isterler” ile anlatıyor ve sonra “Gözlerini fakir ve miskinlerden çevirip, dünyanın süslü yaşantısına koymaz ve zenginlerle bir arada oturmayı istemez.” ayetiyle peygamberini uyarıyor.

 

Buradan iradenin yalnız Allahu teala'nın zaatını irade isteme olduğu gayet güzel anlaşılıyor.Salik için bundan özge süs ve zinet yoktur.

 

MÜRİD VE MURAD:Mürid yukarıda irade bahsinde bildirilen haller kendisinde bulunan kimsedir.Allah'tan(c.c) gayri her şeyden yüzünü çevirmiştir.Kelamı ancak Rabbi'ne duadır.Kitap ve sünnette olanlarla amel eder.Allahu teala'nın nuruyla yürür.Nitekim Peygamber(s.a.v) efendimiz “Mahbubuna muhabbetin seni mahbubundan başkasından kör ve sağır yapar.” buyurdu.Zira senin işin sevdiğinledir.Bütün arzulardan kurtulup yalnız Hak'kı istemeyine de irade ele geçmez.

 

Mürid az uyur, az yer, zaruret miktari kadar konuşur.Mürid dayima nefsi emmaresine nasihat edicidir.Mürid Allahu teala'nın kullarına nasihat eder.Günah işlemekten sakınır, Allah'ın kazasına razı, emrini tutucu olur.Kendini Hak'ka sevdirmek için bütün gücünü sarf eder.

 

Nitekim Peygamberimiz(s.a.v) “Mümin kulum bana nafilelerle yaklaşır.Kendisini sevinceye kadar böyle devam eder.Ben onu sevdiğim zaman kulağı, gözü, dili, eli, ayağı ve kalbi olurum.Benimle işitir, benimle görür, benimle söyler, benimle düşünür, benimle tutar.”E y Allah'ın(c.c) kulu sen onu tanımak bilmek istersen, işte murad denenler bunlardır.Mürid meşakkat ve zorluk çeker, murad ise zahmetsiz muradına kavuşur.Mürid sıkıntıda, murad sıkıntısızdır.

 

Mürid ilimle amel etmeye, murad ise Hak'kı gözetmeye itina eder.Çünkü mürid yürümekte, murad ise uçmaktadır.Yürüyen uçanın kavuştuğuna nasıl kavuşur.Bu soruya cevab Musa (a.s) ile Peygamber (a.s) nin hali ile güzel anlaşılır.Musa(a.s) mürid, Peygamber (a.s) murad idi.Bunun için Musa (a.s) Tur dağına kadar ilerleyebildi.Peygamber (a.s) ın uçması arş-ı alâ ve levh-i mahvuzdan ileri oldu.Mürid talip(isteyici), murad ise madluptur(isteyen).Mürid karşılık için amel eder, murad ise ameli görmez.Mürid Allah'ın(c.c) nuruyla görür, murad Allah(c.c) ile görür.

 

Cenab-ı Allah(c.c) seyr-i sulûk menzilinde salam yürümemizi cümle ihvana nasip etsin.Bu menzil başkalarının anlattığı gibi kolay olmayıp bir elinde duman kalbinde de imanla olmuyor.Rüyalarla menakıplarla derviş yükselmez.Çalışıp takva yolunda mücahede ile Allah'a (c.c) dost olunur.

 

Allah (c.c) yar ve yardımcımız olsun.Selam ve dua ile.

 

 

                                                                                                                      Bursa-Aşıklar

Tüm TASAVVUF SÖZLÜĞÜ