BÖYLE ŞEYH SEVİLMEZ Mİ - 32
Canibim.Com

BÖYLE ŞEYH SEVİLMEZ Mİ - 32 - Canibim.Com

 

 

Yıl 1981 mayıs ayında Canip Efendi(k.s) ile birlikte bir arkadaşın otomobiliyle İstanbul’a gittik.Ziyaretten sonra Üsküdar’da deniz kenarında bir parkta oturmuş, denizi seyrediyoruz.Yan bankta üç tane tinerci görünümlü genç oturuyordu.Birbirlerine müstehcen şakalar ve küfürler yapıyorlardı.

 

Bu durumdan çok rahatsız oldum.İçimden müdahale etmek geliyordu.Fakat Canip Efendiden çekiniyordum.Bir şeyler yapamamak da beni çok rahatsız ediyordu ki Canip Efendi içimden geçenleri anlamışçasına fakire “Evladım git ilerdeki büfeden su alda gel.”  dedi.

 

Fakir içimden sevinerek ”Oh be ben gidip gelene kadar, o çocuklarda defolup gider.”  düşüncesiyle zaman kazanmak için yavaş yavaş büfeye gittim.Dönüşte bu tinerci gençler gitmemiş, Canip Efendi’nin yanına gelmiş elleri dizlerinin üzerinde edeple oturduklarını gördüm.

 

Gördüklerime çok şaşırdım.Daha demin edepsizce sinkaflı konuşan bu gençler gitmiş, Canip Efendiyi heyecanla pürdikkat dinleyen bambaşka gençler olmuşlardı.

 

Gençlerden bir tanesi efendi hazretlerine şu şok edici sözü söyledi “Dede, sen bambaşka birine benziyorsun.Farklısın sen, diğer insanlara benzemiyorsun.”Bunu duyunca kendi kendime kızdım önceki düşüncemden dolayı utandım.

 

Canip Efendi ben gittikten sonra bu gençleri yanına çağırmış onlarla sohbet ediyor tamamen onları tasarrufu altına almış.Bu ipe sapa sığmayan çocuklar olmuş kuzu yavrusu.

 

Canip Efendi hali ile yaptığını keşke tüm Allah dostları da yapsa, bu bataklıktan bu çocuklar kurtulur.Eskiden dergahların görevlerinden bir tanesi de buydu.

 

Dergahlar kimsesizlerin kimsesi olmak, garip gurabanın hamisi olmak, açın yoksulun kapısı olmak…Bu gün ne kadar ihtiyacımız var bu dergahlara.

 

Dışarıdakilerin karnını doyur da …Ya kafasını, kalbini kim doyuracak?Asıl soru bu.

 

Bir tinerci cevheri anlaya bildi de, kendini adam zannedenlerin çoğu bu cevheri anlayamadılar.Ne acı değil mi?

 

Bu fakir de dersimi bu tinerci çocuklardan aldım.

 

Selam ve dua ile… Nevzat

Tüm YAZILI SOHBETLER