RÜYALAR
SORU: Peygamber Efendimiz'i rüyada görmenin çaresi nedir, yol gösterebilir misiniz?
CEVAP: Peygamber Efendimiz'i rüyada görmenin şartı, sünnetine uymaktır. Sünnetine uyduğu zaman, sünnetine hizmet ettiği zaman, Peygamber Efendimiz'in tavsiyelerini tutup hoşuna gidecek işler yaptığı zaman, Rasûlüllah Efendimiz görünür ona... Onları yapmadığı zaman görünmez.
Bazan da azarlamak için görünür. Yine o da sevgidendir. Sevilen bir müslüman bir günah, hatâ işlediği zaman görünür, azarlamak için... "Ben sana darıldım, niye böyle yapıyorsun?" der, kaş çatar. O da "Rasûlüllah bana darıldı, ben bu işi bırakayım." der, bırakır. Bazan da öyle olur. Öyle de olsa yine Rasûlüllah'ı görmek iyi bir şeydir.
Onun görülmesi için üç esası söyleyebilirim: Sünnetine sarılmak, kendisine çok salât ü selâm getirmek, ümmetine güzel hizmet etmeğe çalışmak...
SORU: Rüyamda İbrâhim (AS)'ı gördüm, ağlıyordu. Rüyamı yorumlar mısınız?
CEVAP: İbrâhim (AS) --biliyorsunuz-- koca bir beldenin dinine, putlarına, itikadlarına karşı çıkmış, batılla mücadele etmiş bir insandır. Onun rüyada ağlarken görülmesi; zamanımızda onun temiz inancının, hanif yolunun çiğnendiğini gösteriyor. İman ve itikadda hakka sıdk ile bağlılığın zayıfladığını gösteriyor. Onun ağlaması ona alâmettir.
Allah bizi din-i mübîn-i İslâma sıdk ile hizmet edenlerden, İbrâhim (AS)'ın yolunda yürüyenlerden eylesin... Zamanımızın bozulduğunu gösteriyor.
SORU: Acaba şeytan rüyada mürşid-i kâmilin sûretine girebilir mi?..
CEVAP: Hadis-i şerifte Peygamber (SAS) buyuruyor ki: "Her kim beni rüyada görmüşse, hakîkaten görmüş demektir. Çünkü, şeytan benim kılık kıyafetime, sûretime giremez." Bu hadis-i şerif doğrudur. Peygamber Efendimiz'i gören, gerçekten Peygamber Efendimiz'i görmüştür.
Yalnız bazan, başka şekillerde görür gören şahıs... Onun da bir nüktesi vardır. Meselâ, Peygamber Efendimiz'i sakalsız görüyor. Halbuki biliyoruz ki, Peygamber Efendimiz sakallı idi. Bunun mânâsı nedir?.. Bu rüyayı gören şahıs sünnetleri atlatıyor, Peygamber Efendimiz'e uymuyor. Demek isteniyor ki, "Bak, Peygamber Efendimiz'in sakallı olduğu belli; ama sakalsız görüyorsun, sen sünnetleri yapmıyorsun!" Böyle bir nükteden dolayı olabilir.
Şeytanın başka insanların sûretine girmesine gelince; girebilir, başka başka şekillerle, kılıklarla görünebilir. Yalnız, fenâ fir rasûl makamına ermiş, Peygamber Efendimiz'in ahlâkıyla ahlâklanmış bir mürşid-i kâmil, hakîkî mürşid, rüyada müridine göründüğü zaman şunu şöyle yap, bunu böyle yapma gibi tavsiyeleri ve sâiresi olacaktır. Şeytanın o sûrete girip, çeşitli şeyler söyleyip de onu baştan çıkartamaması için, Allah ona müsaade etmez diye düşünüyorum. Acizâne kanaatim o tarzdadır.
SORU: Abdestli yatıyorum, uyku âdâbına da uymaktayım; fakat yine de korkulu rüyâlar görüyorum. Ara sıra da kurt, könmağa gayret etsin!..
Bir de müjdeli haberleri çokça okusun! Havf ile recâ arasında dengeli bir tarzda durmak gerektiği için, açsın İhyâu Ulûm'un cennet bahsini, hurileri, köşkleri, kerpiçleri altın gümüş sarayları, şırıl şırıl, Allah deyu deyu akan ırmakları okusun. Zihnini biraz öyle şeylerle meşgul etsin!.. Çünkü aç tavuk rüyasında yem görür. O bakımdan biraz akşam konuşulanlar geceye tesir eder. Sözpek gibi hayvanlar ısırmıyor ama, beni çok korkutuyor. Ne yapmam gerekir?
CEVAP: Bu korkulu rüyalar görmesinin kendi hayatındaki bir sebebi vardır, davranışlarında bir kusuru vardır. Ondan dolayı rüyâlar bir ihtardır. Kendisinin genel yaşantısına dikkat etsin, günahlardan sakıüne, sohbetine, kafa yapısına, kafasının meşgul olduğu şeylere dikkat etsin! Onları biraz tatlı şeylere, güzel konulara kaydırsın!..
.
SORU: Rüya ile hangi şartlarda amel edilebilir?
CEVAP: Rüya bir şer'î delil, şeriat yönünden bir hüküm kaynağı olamaz. Çünkü, herkes bir çeşit rüya görüyor. O zaman din böyle rüyaya bağlanırsa tepetaklak gider.
"--Ben rüya gördüm şu şöyle... Ben rüya gördüm bu böyle... Ben rüya gördüm namazı bıraktım... Ben rüya gördüm ramazanı yedim..."
Her şeyi görebilir insan... Çünkü şeytan var insanın içinde, nefsi var... Hani düşü bile azıyor rüyada... O halde rüya şer'î delil olmaz, umûmî delil olmaz.
Ama, rüyanın bir de rüya-yı saliha kısmı vardır. Bunun da bir aslı esası vardır. Böyle salih rüya olduğu zaman, o salih rüyayı bir kaç defa görür, ikaz olur. Onlardan da, şeriatin genel çizgisini zedelemeyen bir rüya ise ona riayet edilir. Bazan rahmânî olur, bir işaret olur, bir ikaz olur.
SORU: Rüyanın insan hayatındaki etkisi nedir? Tabir edilmeyen, başkasına anlatılmayan rüyalar da çıkabilir mi?
CEVAP: Rüyanın hak tarafı vardır. Kur'an-ı Kerim'de de hak rüyalardan misaller vardır. Meselâ; Yusuf (AS)'ın rüyası, zindanda kendisine anlatılan rüyalar... İsmâil (AS)'ın kurban edilmesiyle ilgili İbrâhim (AS)'ın rüyası gibi rüyalar vardır.
Rüyalar birisine anlatılsın anlatılmasın, bazan bir gerçeği ifade ederler ve o gerçek vuku bulur. İyi yorulursa iyi olur. Kötü yoracak insana pek anlatmamak lâzım, o da tahakkuk edebilir. Anlatılacak kimseyi seçmek lâzım!..
SORU: İstihârede rüyanın önemi nedir?
CEVAP: İstihâre duası vardır, namazı vardır. Ondan sonra yatıldığı zaman görülen rüyada işaretler vardır. Onlar önemli oluyor. Yalnız, istihareden önce iştişare önemlidir. Sâlih kimselere, alim kimselere, fakih kimselere sorup araştırmak istihâreden daha önde gelir. İlkönce insan sormalı öğrenmeli; oralardan net bir şey çıkmadığı zaman istihare yapıp, rüyada görülen işaretlere göre hareket etmeli!..