Yedi iklimde sürülür,
İşit erkân-ı Geylânî.
Kamû büldânda kurulur,
Hemîn meydân-ı Gelyânî.
Ulaşır edene feryâd,
Eder muztarlara imdâd,
Olur ana uyanlar şâd,
Serî' dermân-ı Geylânî.
Tarîkine giren anın,
Düşer aşkına Mevlâ'nın,
Olanı kul o sultanın,
Sever Yezdan'ı Geylânî.
Eder irşâd mürîdin ol,
Olalım biz o şâhâ kul,
Hudâ indinde çok makbûl,
Ki dervişân-ı Geylânî.
Düşenin destini tutar,
Yakın, ırak demez yeter,
Tarîkine girüp ol er,
Yücedir şân-ı Geylânî.
Mürîdine cefâ eden,
Kefeni hazırlasın erken,
İnan bu sözlerime sen,
Açık burhân-ı Geylâni.
Çağırsan ana sıdk ile,
Yetişir ol silâh ile,
Murâdın ne ise dile,
Ki bol ihsân-ı Geylânî.
Ki tablı çalınır her ân,
Yeri gökdedir ol sultan,
İşit bu sirri et iz'an,
Ki ol cânân-ı Geylânî.
Mürîdim tabli ur sen der,
Kasîdesinde hem ol Pîr,
Seni tablım uyandırır,
Budur fermân-ı Geylânî.
Mürîdim korkma der aslâ,
Nasîrimdir benim Mevlâ,
Size düşman olan zirâ,
Olur düşmân-ı Geylânî.